Tamam, şimdi tabii bütün gün çalıştık, değişik hastaları karşıladık. Kliniğimizde bir akşam, genel bir değerlendirme yapmak için arkadaşlarımızla, fizyoterapistlerimizle ve diğer asistan arkadaşlarımızla bir toplantı yaptık. Bunun sonucunda bazı tedavi kararları aldık. Yoğun bir gündü.
Çocuk ortopedi klinikleri genelde böyledir. Hastaların bir ön tanısı olur. Yeni gelen hastalarla tanışma, tanı koyma, tedavi planı çizme süreci başlar. Cerrahi gerekenler, gerekmeyenler, rehabilitasyona ihtiyaç duyanlar, rehabilitasyonun düzenlenmesi, ortez ve protezlerinin yapılması, yürüme cihazlarının değiştirilmesi gibi işlemler yapılır. Yani bu sadece bir ortopedik cerrahi kliniği olmuyor.
Çocuk ortopedi kliniği olduğunda işin içinde rehabilitasyon, nöroloji, ortez yapımı ve bunların birbiriyle uyumlu bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Ameliyat yapmayı planladığınız hastalar için öyle bir plan çizmelisiniz ki ameliyattan belli bir süre sonra rehabilitasyonun başlaması gerekiyorsa o da planlanmalı.
Fizyoterapisti bilgilendirmeli ya da fizyoterapist sağlanmalı. Başka bir şehirde veya başka bir ülkede ise sizin yapacağınız cerrahiyle uyumlu bir rehabilitasyon alınması sağlanmalı. Bu değerlendirme, sürekli bunun mücadelesini verdiğimiz bir süreç. Gelen hastayı değerlendiriyoruz, cerrahi yapmak istiyoruz, yapmak istemiyoruz, beklemek istiyoruz, beklemek istemiyoruz, sürekli bir şekilde hastanın hayatıyla ilgili karar verip hayatını daha iyi hale getirmeye çalışıyoruz. Çocuk ortopedi kliniğinde yapılan planlama bu. Diğer birçok klinikten farkı bu. Biz, bir çocuğun yaşına bağlı olarak, tabii ki büyük bir kısmı 16 yaş altı, çocuğun gelecekteki 50, 60, 70 yılını hesap ediyoruz. Bu yüzden birçok şeyi öngörerek planlamalar yapıyoruz ve bu çocukla beraber büyüyoruz.
Bu çocuğun tedavisini, bize Allah ömür verdiği sürece üstlenmek, yönetmek, müdahil olmak ve ekstra katkılar yapmak istiyoruz. Tabii, günümüzde pandemi sonrası ortaya çıkan değişik virüsler, insanlardaki kafa karışıklığı, "çocuğum etkilendi mi, etkilenmedi mi" soruları üst üste bindi. Ne oldu? Çocuklardaki en küçük bir aksama, içe basma, dışa basma, yorulma, ağrı gibi durumlar bir anda sinyal verdi ve ailelerde paniğe yol açtı. Burada tabii durumu çok dikkatli kurgulamak lazım. Gerçekten bu çocukta bir yakınma mı var, yoksa aile sadece kuşku duydu veya eş dost müdahil mi oldu? Bu işleri göstermeli miyiz?
Bu, tabii tehlikeli bir durum. Yani, "Bu çocukta bir şey yok" diyebilmek ve o çocuğun tanısıyla ilgili, hayatıyla ilgili karar vermek çok zor. O zaman büyük bir sorumluluk altına giriyorsunuz. "Bir şey yok" dediğinizde, kontrollerden sonra mı diyeyim, bazı tetkikler mi isteyeyim, yoksa gerçekten bu konuda karar verebilir miyim? Bu, düşük bir olasılık. Hemen kestirip atmak çok kolay değil, çünkü çocuklarımız söz konusu. Dolayısıyla, bir aileye tatmin edici, olumlu ya da olumsuz bir tanı koymak gerçekten tecrübe gerektiriyor. Aynı zamanda bilimsel araştırmalar ve sürekli okumalar da gerekli.
Mesela, bugün birçok topallayan ya da bastığında ağrıdan şikâyet eden çocuk geldi. Bir kısmı ikinci görüş için geldi, bir kısmı "çocuğumda aksama görüyorum" diyerek geldi. Burada en önemli şey eklem sağlığını korumak. Aksayan, topallayan ya da bastığı zaman basmaktan çekinen bir çocuk var mı elimizde? Bu geçici mi, olmuş bitmiş mi, tekrarlıyor mu? Yoksa çocuk şu anda da mı basamıyor?
Tabii hedef noktamız, bu olay akut mu? Bu olayın altında bir enfeksiyon mu var? Dizde mi, kalçada mı, ayak bileğinde mi? Bunları ayıklamak gerekiyor. Bu hafta sonu, Çocuk Ortopedi Derneği olarak çocuklardaki kalça sorunları üzerine konuşacağız ve özellikle de bu tür hastalar üst üste geldi. Ana temamız, aksayan çocuğa yaklaşım.
Bir çocuk aksıyorsa neden aksar? Ayırıcı tanı ne? Hangi hastalıklardan biri olabilir ya da olamaz? Tabii bunların tehlikelileri, tehlikesizleri, kronikleri var. Tehlikelilerden kurtulmamız lazım. Ayırıcı tanı burada devreye giriyor. Mesela, bir enfeksiyon, kalçada septik artrit gibi bir sorun olabilir. Kalça ekleminin iltihaplı bir hastalığı çok tehlikelidir ve ciddi yıkıma yol açar. Kalça eklemi acilen müdahale gerektirir. Hafif toparlayan bir çocuk değildir bu. Eğer bir çocuk bacağını üstüne basamıyorsa, bu ciddidir ve böyle bir durumu geçiştiremezsiniz.
Tedavi planlıyorsanız, çocuğun bacağını ağrısız bir şekilde üstüne basması gerekir. Neyse ki kriterler var. Eğer şu, şu, şu laboratuvar testleri pozitifse, bu çocukta bir iltihap vardır ya da yoktur diyebiliyoruz. Bu kriterler bilimsel yayınlardan elde edilmiş ve tanıyı hızlı bir şekilde koymamıza yardımcı oluyor.
Bu hafta sonu konuşacağımız diğer problemler arasında geçici sinovitler de var. Kalça eklemi veya eklemin çevresindeki zarların iltihabı, altında mikrobik bir şey yoksa, daha kolay tedavi edilebiliyor. İyi bir hikâye, fizik muayene, laboratuvar ve görüntüleme ile tanıyı koyup tedavi edebiliyoruz.