Dikkal ve Pertes hastalığı, kalçanın, özellikle 4-6 yaş civarında çocuklarda aseptik olarak, yani kalçanın beslenmesinin, femur başının beslenmesinin bozulduğu bir hastalıktır. Nedenini bilmiyoruz. 1905-1910 civarında üç farklı Avrupa’dan Dikkal ve Pertes uzmanı, ortopedi uzmanının eşzamanlı olarak tanımladığı, 100 yıl geçmesine rağmen etiyolojisinde çok fazla ilerleme sağlayamadığımız bir hastalık. Bir kalçada olabileceği gibi, iki kalçada da olabilir.
İki kalçada da olursa tiroid hormonları gibi vücudun tüm tehlikelerini bir gözden geçirmek gerekir. Hormonal bir bozukluk mu var? Tek kalçada olursa, etiyolojiye yönelik çok fazla bilgi koyamıyoruz. Ancak olayın nasıl gelişeceğini, binlerce çocukta takip ettiğimiz için, literatür bu konuda çok güçlü. Bu çocuk hangi safhalardan geçecek? Onları biliyoruz. Ayrıca, risk faktörlerini ve çocuğun bu hastalığa nasıl yanıt vereceğini de biliyoruz.
Nasıl biliyoruz? Erken yaşta mı başlamış? Kız çocuk mu, erkek çocuk mu? Başın ne kadarı tutulmuş? Ne kadar iyileşme potansiyeli var? Pertes hastalığı, aslında femur başının epifizinin, yani kalçanın femur başının, uzun süre kansız kalması sonucunda başın fragmantasyon, yani parçalanarak küçülüp vücudun tekrar başı oluşturmasıyla giden bir hastalıktır. İyileşmesi için zamana ihtiyacı vardır.
Biz burada ortopedide ne yapıyoruz? Çocuk ortopedisi olarak net tavrımız, bu başın iyileşme döneminde maksimum sferik vaziyette, yani sağlam bir kalçaymış gibi, yuvarlak top gibi eklemin içinde rahat hareket edebilecek şekilde tutmaktır. Teori bu, yaklaşım bu, algoritma bu. Ne yaparsanız yapın, yuvanın içinde femur başı uyumlu bir biçimde, hareket kısıtlılığı olmadan hareketlerine ve yaşamına devam edecek ki, iyileşme döneminde, yani tekrar kanlanma döneminde normale yakın ya da normal bir eklem oluşturabilsin. Bunun için zamana ihtiyacı var.
O yüzden, ne kadar erken başlarsa prognoz o kadar iyi. Ne kadar geç başlarsa, kendini toparlayabilmesi için o kadar kritik hale gelir. Geç başladıysa biraz daha dikkatli oluyoruz. Fizik muayenelerimizi yapıyoruz, iki eklemin eşit hareket açıklığını korumaya çalışıyoruz. Fizik tedaviye gönderiyoruz, gerekirse ufak kas ameliyatlarıyla eklem hareketlerini eşitliyoruz. Yine baktık ki yuvadan taşıyor, bunu yuvaya uyumlu halde tutmak için bazı kemik ameliyatları ekliyoruz. Ne yaparsak yapalım, yuvayla uyumlu bir femur başında bu çocuğu büyütüyoruz.
Bilimsel olarak ispatlandı ki, yuvanın baş ve yuvanın birbirine uyumunu sağlıklı bir şekilde ne kadar yakınlaştırabilirsek, bu çocuk büyümesi tamamlandığında o kadar yuvarlak, düzgün, kireçlenmemiş, kıkırdak hasarına uğramamış, uzun bir süre eklem ağrısı olmadan yaşamını sürdürebilecek bir ekleme sahip olacaktır. Pertes hastalığı böyle bir hastalık. Hemen iyileşmiyor, çok iyi takip gerekiyor. Büyüme döneminde devam ediyor. Hangi yaşta başladığı önemli, hangi kalçada olduğu, tek mi çift mi olduğu önemli. Bu nedenle, fizik tedavi, rehabilitasyon ve çocuk ortopedisinin çok iyi takip ettiği vakalarda iyi sonuçlar alabildiğimiz bir patoloji.